POLATLI İNTERNET GAZETESİ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
YAĞMUR DUASI ( İSTİSKA DUASI )

YAĞMUR DUASI ( İSTİSKA DUASI )
Muhterem Kardeşlerim,
Geçen gün ilçemiz Çarşı Camii’nde hububat mevsiminin kurak gitmesi nedeniyle Yağmur duası yapıldı.
Bir bölgede kuraklık olması durumunda o bölge sakinlerinin mümkünse topluca bölge dışına, açık bir alana çıkıp tövbe istiğfardan sonra Cenâb-ı Allah'tan bolluk ve berekete vesile olacak yağmur göndermesini istemeleri, bunun için dua etmeleri, yalvarıp yakarmaları sünnettir. Bu duaya "istiska duası" denir ki, su isteme, yağmur isteme anlamına gelir. Yağmur duasına çıkıldığında duadan önce iki rek`at namaz kılınabilir.
Rivayet edildiğine göre Peygamberimiz bir cuma günü hutbe okurken bir adam gelip,
- "Ey Allah'ın elçisi! Hayvanlar telef oldu, dua et de Allah bize yağmur versin!" demiş, Peygamberimiz de bunun üzerine ellerini kaldırarak,
"Allahümme, eskınâ! Allahümme, eskınâ!" (Ey Allahım! Bize su ver, yağmur ver)" diye dua etmiş ve bu duanın ardından gökte hiçbir yağmur belirtisi yokken birden bulutlar görünmüş ve ardından yağmur yağmaya başlamıştı. Bu durum bir hafta sürdü. Ertesi cuma bir adam gelerek "Ey Allah'ın elçisi, yağmur sebebiyle, mallarımız telef oldu, yollarımız kapandı. Allah'a dua etseniz de şu yağmuru durdursa!" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz Allahümme havâleynâ velâ aleynâ. Allâhümme! ale'l-âkâm ve'd-dırâb ve butîni'l-evdiye ve menâbiti'ş-şecer (Allahım! Üzerimize değil, çevremize; Allahım, dağlara, tepelere, vadilerin içlerine ve ağaç biten yerlere) diye dua etti ve yağmur hemen kesildi (Buhârî, "İstiska", 6; Müslim, "İstiska", 2, .
Bazı rivayetlerde, yağmur duasına çıkıldığında Peygamberimiz'in iki rek`at namaz kıldırdığı, namazda açıktan okuduğu, namazdan sonra ridâsını çıkarıp ters çevirerek giydiği ve kıbleye dönüp ellerini omuz hizasına kadar kaldırarak dua ettiği belirtilmiştir (Müslim, "İstiska", 1).
Yağmur duası, sulamak ve bol yağmur almak için başka tedbirler almaya engel değildir; müminler hem tabii ve teknik tedbirleri alır, hem de her şey iradesine bağlı bulunan Rablerine dua ederler.
Muhterem Kardeşlerim , elbette Cenab-ı Allah kullarını geri çevirmez, lakin kullarının da ona karşı yerine getirmesi gereken vecibeler , mükellefiyetler vardır. Timur’ın 1402 Ankara savaşında fillerini saklayabilecek ölçüde bir ormana sahipken bugün halkımızın , belediyemizin ve devletin yoğun çabalarıyla Polatlı çevresini ağaçlandırmak çabası içindeyiz. Bu konuda Ordu’lu kardeşlerimizin Dua Tepe’deki ağaçlandırma çabalarını da şükranla anmalı ve onlara bu konuda gerekli desteği vermeliyiz. Ayrıca Topçu ve Füze Okul Komutanlığı’nın da ağaçlandırma konusundaki katkıları takdire şayandır.
Hz. Peygamber insanları ağaç dikmeye ve mevcut ağaçları korumaya sevketmiştir. Onun ağaç dikmeye sevkeden, ağacın çevre ile ilgili ve ekonomik değerini gösteren pekçok hadisi vardır. Bazı ağaçlara ve özellikle hurma ağacına özel bir ilgisi olduğu bilinmektedir. Hz. Peygamber, bizzat kendisi ağaçlandırma faaliyetlerinde bulunmuştur. Ormanlar te'sis etmiş, mevcut ormanları korumaya önem vermiştir. Bir defada beş yüz hurma ağacı dikmiştir. Eski bir orman yeri olan Zurayb mevkiini yeniden ormanlaştırmıştır. Bu bölge bu olaydan sonra, orman anlamına gelen "el-Ğâbe" adıyla anılır olmuştur. Belirli bölgeleri özel koruma altına almıştır. Bunlar Harîm (veya Haram) ve Himâ, yani yasak, korunan bölgeler olarak adlandırılmıştır. Buralarda ağaçların kesilmesini, ot yolunmasını, kuş ve diğer hayvanların avlanmasını yasaklamıştır.
Hz. Peygamber'in her zaman ve her fırsatta ağaç dikmeyi tavsiye eden, ağaç dikmenin dünyevî ve uhrevî mükâfâtını dile getiren sözlerinden bazıları şunlardır: "Elinizde bir ağaç fidanı varsa kıyamet kopmaya başlasa bile eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa mutlaka dikin". "Kim ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hasıl olan ürün miktarınca Allah sevap yazar". "Her kim, boş kuru ve çorak bir yeri ihyâ edecek olursa, bu amelinden dolayı Allah tarafından mükâfatlandırılır. İnsan ve hayvan ondan faydalandıkça orayı ihyâ edene sadaka yazılır". "Müslümanlardan bir kimse ağaç dikerse, o ağaçtan yenen ürün mutlaka onun için sadaka olur. Yine o ağaçtan çalınan meyve de o Müslüman için sadaka olur. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip eksilttiği ürün de onu diken Müslümanlara ait bir sadakadır.
Kaynak : Diyanet İşleri Başkanlığı
Allah’a Emanet Olun.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 4 ziyaretçikişi burdaydı! |
|
|
|
|