K.K.T.C ‘den TÜRKİYE’ye
Kıbrıs’ı zaman , zaman ziyaret ederim . Orada Kıbrıslı dostlarım, arkadaşlarım var. Hepside Türkiye’ye bağlı insanlar , bunların genelde ekonomik durumları oldukça iyi, bir de Kıbrıs’ta , Güney Kıbrıs’ın AB’ye tam üye olmasının getirdiği nimetlerden istifade edemeyen bir toplum var. Bir taraf devamlı olarak siyasi ve ekonomik ambargo altında bir çok haklardan mahrum yaşarken , diğer taraf AB’nin bütün nimetlerinden istifade ederek , rahat bir hayat sürmekte . Maalesef Hükümetimiz Orta Doğuda , bilhassa İsrail’e karşı sert tavrının karşılığını sadece sözde almakta . Dost Müslüman , tarihi ilişkiler içinde olduğumuz din kardeşlerimizin KKTC’de yaşayan din kardeşlerini siyasi olarak tanımaları, onlarla ekonomik ilişkiler içine girmelerini beklemek en tabi hakkımız olmalıydı. Ancak böyle bir ortamın yaratılmasıyla KKTC’deki kardeşlerimiz ekonomik özgürlüklerine kavuşur , kendi ayakları üzerinde durabilir.
Bir taraftan yes be ANNEM dedirtmiş , buna rağmen Güney Kıbrıs AB’ye üye olmuş, diğer taraftan ONE MINUTE çıkışıyla İsrail’i karşımıza almışız ama daha KKTC’yi Araplara tanıtamamışız . ….
Kıbrıs'ta bir grup Türkiye karşıtı "Has... tir" yazılı pankart açtı... Ancak, bu çirkin pankartı açanlar Güney Kıbrıslı Rumlar değil, Kuzey Kıbrıslı Türkler'di...
TOPLUMSAL VAROLUŞ MİTİNGİ
KKTC'de Sendikal Platform üyesi sendikalar yanında Hür-İş Federasyonu'na bağlı sendikaların, bazı siyasi partilerin, emekli ve öğrenci örgütlerinin desteğiyle Lefkoşa'da İnönü Meydanı'nda düzenlenen 'Toplumsal Varoluş Mitingi'nde, UBP hükümetinin uyguladığı ekonomik paket protesto edildi ve hükümet istifaya çağrıldı. Mitingi'de, KKTC hükümete ve Türkiye hükümetine karşı sloganlar yazılı pankartlar taşındı. Çalışanlar, emekliler, gençler ve toplumun değişik kesimlerinden kişilerin katıldığı mitingde, konuşmalar yapıldı, sloganlar atıldı, Sendikal Platformun 13 maddelik ilkeleri okunarak onaylandı ve konserler verildi. Mitingin 'gasp edilen siyasal iradenin kazanılması için' yapıldığı ifade edilen konuşmalarda, onur, kimlik ve toplumsal varoluş mücadelesi ve dayatılan paketlerin reddedilmesi kavgası verildiği belirtildi.
PANKARTLAR
'Kurtarıldık mı HAS..KTİR'
'Göç yasasını getireni de, geçireni de götüreceğiz',
'Çiçekçiğim şimdi kime benzerik',
'Kral çıplak',
'Ankara ne paranı, ne paketini, ne de memurunu istiyoruz',
'Sayın Elçi vatandaşına sahip çık.
Ayşe'nin parası bitti, tatilde hırsız oldu.
Herkesin malına kondu, tatil bitti.
Ayşe evine dön, bilet bizden.
One way ticket'
gibi sloganlar yazılı pankartlar taşındı. Konuşmaların yapıldığı platformda ise büyük puntolarla 'Kurtulmak yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz' yazısı dikkat çekti. KKTC'de "toplumsal Varoluş Mitingide" bir gurubun açtığı "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayrağıda mitinkte büyük dikkat çekti..
Haklı olarak Başbakan Erdoğan, yavru vatana isyan etti. KKTC'deki sendikaların 28 Ocak'ta yaptığı Türkiye aleyhtarı eylemlere tepki gösteren başbakan sert konuştu: "Türkiye buradan çek git diyorlar. Sen kimsin be adam. Şehidim var, gazim var, stratejik olarak ilgiliyim. Kıbrıs'ta Yunanistan'ın ne işi varsa, Türkiye'nin Kıbrıs'ta stratejik olarak o işi var." Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Sendikal Platform tarafından Lefkoşa'da düzenlenen ve Türkiye karşıtı sloganlar ve pankartların yer aldığı mitinge, Başbakan Erdoğan'dan sert tepki geldi. Kırgızistan temaslarının son gününde gazetecilere konuyu değerlendiren Erdoğan, KKTC'de Türkiye aleyhine yapılan gösterilerin Güney Kıbrıs ile birlikte organize edilen provokatif eylemler olduğunu söyledi. Erdoğan, eylemlerde atılan "Türkiye Defol" sloganlarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Kuzey Kıbrıs'ta son günlerde provokatif eylemler var. 'Güney' (Kıbrıs) ile beraber bu işi yapıyorlar. Sonuncusu 28 Ocak'ta yapıldı. Bize 'defol' diyorlar. Yönetimin duyarsızlığı var. Cumhurbaşkanından Başbakana, yönetimin tavrını açık ve net koyması lazım... Türkiye'ye karşı böyle bir eyleme hakları yoktur. En düşük maaş alan memurları 10 bin liraya yakın para alıyor...
Benim Başbakanlık müsteşarımın aldığı 5 bin küsur. Beyefendi 10 bin lira alıyor, bir de bu eylemi yapıyor utanmadan. Üstelik 13 maaş alıyor yılda. Sonra da "Türkiye buradan çek git" diyor... Sen kimsin de böyle, "Buradan elini çek" diyorsun? Şehidim var, gazim var... Stratejik olarak ilgiliyim... Kıbrıs'ta, Yunanistan'ın ne işi varsa, Türkiye'nin de Kıbrıs'ta stratejik olarak o işi var. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardır. Biz destekliyoruz... Bunun karşılığının olması gerekmiyor mu? Türkiye aleyhindeki eylemlere zemin hazırlanması kabul edilemez. Şimdi bakıyorum, (Başbakan İrsen Küçük) benden randevu istiyor, çağırıp kendisiyle konuşacağım. Soracağız...
Kıbrıs konusu siyasileri aşan bütün toplumu ilgilendiren ve her siyasi iktidar döneminde sorunlarının ciddiyetle takip edilmesi gereken bir konudur. Öncelikle KKTC’li mücahit kardeşlerimizi incitmemeye özen göstermeliyiz. ….
Hoşça Kalın