POLATLI İKDAM
  ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
 
ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

"Gazetecilik, başkasının yayımlamak istemediğini yayımlamaktır. Onun dışında her şey halkla ilişkilerdir." 

Çalışan Gazeteciler günü, 1961 yılında Türkiye’de    çalışan gazetecilerin özel bir kanunla, bazı haklarının yasal güvenceye kavuşmasına dayanıyor.

1961 yılında 10 Ocak günü resmi gazetede yayınlanan bir kanun ile basın çalışanlarının bazı hakları yasal güvenceye kavuştu. Şimdi ''212 sayılı yasa'' olarak bilinen düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılmasını, sözleşmelere işin türünün ve ücret miktarının
yazılması ile, gazetecilere bazı sosyal haklar sağlıyor .


Benim yoğun kış şartları nedeniyle katılamadığım ; Sayın Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya ; Belediye evinde Polatlı’da çalışan basın mensuplarına bir kahvaltı vererek onların gazeteciler gününü kutladı. Yıldızkaya, ‘’Demokrasinin gerekliliklerinin başında gelenlerden biri basın özgürlüğüdür. Toplumu bilgilendirmek için haber peşinde koşan gazetecilerimizin aynı zamanda doğruluk ve tarafsızlığın peşinde koşması gerektiği unutulmamalıdır. Milletimize bilgi vermek için çaba gösteren gazetecilerimizin diğer bir görevi milletimizin düşüncelerini, duygularını geniş kitlelere aktarmak olmuştur. Gazetecilerimiz kamuoyunu bilgilendirmekte, toplumun sosyo-kültürel gelişimine katkıda
bulunmaktadırlar.  Toplumun görüşünü yöneticilere, yöneticilerin görüşünü topluma ileten, kamu yararını gözeten, kişi hak ve özgürlüklerine saygıyı, doğru haber verme ve tarafsızlığı ilke edinen, her türlü zorluğu göğüsleyen,  Şehrimizde yaşananları halkımıza ve dünyaya aktaran başta Polatlı basınımızın güzide evlatları olmak üzere, dürüstlük ve tarafsızlık için çalışan bütün gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü en kalbi duygularımla kutlar, sağlık, mutluluk, başarı ve esenlikler dilerim.’’ İfadelerini kullandı.


‘’Batsın bu gazeteciliğiniz . ‘’ Demokrasilerde siyasetçinin görevi ülke yönetmektir . Gazetecinin görevi de gazete yapmaktır. Demokratik rejimlerde gazeteciliğin sınırlarını , özgürlükler ve gazetecilik mesleğinin evrensel ilkeleri çizer ; iktidarın bakış açılarıyla milli – gayri milli gibisinden kriterler çizmez. 


Gazeteciliğin evrensel ilkeleri içinde , tarifi her zaman kolay olmasa da , hiç kuşkusuz sorumluluk da vardır. Ama bu sorumluluk duygusuyla iktidar odaklarının anladığı ‘’ sorumluluk ‘’ ile de örtüşmez , örtüşmek zorunda da değildir.


Medya – iktidar ilişkileri ülkemizde öteden beri sorunlu olmuştur. Çünkü siyasal güç odakları her zaman gazeteci ve medya milletini genellikle kendi çektikleri ‘’ kırmızı çizgilerle ‘’ kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Çoğunluğu gazeteciliği sadece yan meslek olarak kullanan Medya patronları siyasal iktidarın kendilerine uyguladığı ekonomik , siyasal ve hukuksal aletlerle baskıya maruz kalarak YANDAŞ hale getirilmişlerdir.


Medya patronlarının gazetecilik dışındaki alanlarda mevcut ekonomik menfaatleri iktidarların elini güçlendirmiştir.


‘’ Neden gazete çıkarmak istiyorsunuz ? Avrupa çapında iyi bir buzdolabı fabrikası , iyi bir televizyon fabrikasıyla bankadan sonra bir de iyi gazeteniz mi olsun istiyorsunuz ? Yoksa  rakiplerinize karşı Ankara’da iktidar nezdinde yeni bir güç odağı yaratmak için mi gazete çıkarmak istiyorsunuz ? Ankara’da kendi iş menfaatlerinizi korumak ve geliştirmek mi, yoksa bir de iyi gazete sahibi olmak mı , hangisi ?


Elbette mahalli basında bu tür soruları sormak kimsenin haddi değildir. Bu nedenle Ulusal basın karşısında mahalli basın tarihin her döneminde üstünlüğünü ve tarafsızlığını korumuştur ve korumaya devam edecektir.


Saygılarımla,

 


 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol