POLATLI İKDAM
  SATILAN ASKERLİK
 






SATILAN ASKERLİK

Kırk beş  gün önce "Bedelli askerliğin çıkması mümkün değil fakir çocuğunun askerlik yapması, zengin çocuğun bedel ödeyerek askerlik yapmaması olmaz" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu  emir büyük yerden gelmiş olmalı ki bugün bedelli askerliğin çıktığını müjdeledi. ( ! )

Anayasamızda askerlik ödevi 72. Maddede düzenlenmiş olup :  Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. Denilerek bedelli
askerliğe açık kapı bırakılmıştır. 



Türk askerinin moral ve motivasyonu yüksek olduğu durumlarda üstesinden gelemeyeceği güç yoktur. Çanakkale ve Sakarya savaşları bunun en belirgin kanıtıdır.


Kişilerin yapabileceklerinin limitini, eğitim ve yetenek seviyeleri, yapabildiklerinin limitini ise moral ve motivasyon seviyeleri belirler. Elimizden gelenin en iyisini yapabilmemiz, motive olmamıza bağlıdır. Motivasyon, başarı için şarttır . Asker inandığı , sevip saydığı komutanın peşinden gider , Süngü tak , hücum   emri ile siperinden fırlayan komutan için en acıklı olanı arkasından onu takip edecek askerin olmamasıdır.


İnsan hayatından daha değerli tek varlık vatandır . Vatan savunmasıdır. Vatan savunması da bedelli askerlik adı altında uzun vadede olabilecek profesyonelleşmeyi , teknolojik gelişmeyi bekleyemeyecek kadar hayati öneme haizdir.

Toplumumuzda gelenekselleşmiş köklü bir geçmişe sahip olan askerlik kutsal bir görev olarak değerlendirilir. Asker olmak onurlu ve erdemli bir insan olmayla özdeşleştirilir.
Özellikle         kırsal kesimde askerliğini yapmayan kişiler hoş karşılanmaz, sözleri dikkate
alınmaz.

Türklerde askerlik hem meslek hem de millî bir görevdir. Bu sebeple asker uğurlamaya çok önem verilmiş, askere gidenin milli bir vazifeye gittiği kabul edilir. Bu sebeple mevlüd okunur, dualar yapılır, davullar çalınır, eğlenceler düzenlenir. Bu Türk halkının askerliğe verdiği önemi göstermektedir.


Gelibolu düşmek üzereydi. Kınalı Ali'nin komutanı da olayı görüp yerinde duramıyordu.
Kendisinin bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi. Onlar yeni gelmişti, onları insan bedeninin süngü ve mermilerle orak gibi biçildiği bu yere göndermemek için dua ediyordu. Komutanların bu düşünceli hali gören ve durumun vahametini bilen Kınalı Ali ve arkadaşları komutanlarına yalvar yakar oraya gitmek istediklerini söylerler. Komutanları onları ölüme gönderdiğini bile bile çaresiz gönderir.

Kınalı Ali'nin bölüğünden kimse sağ kalmaz. Hepsi şehit düşmüştür. Aradan zaman
geçer. Kınalı Ali'nin ailesine yazdığı mektubun cevabı gelir. Komutanları buruk
ve gözleri dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verirler.


"Oğlum Ali. Nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim, selam ederim." dedikten sonra, "Öküzü sattık, paranın yarısını sana, yarısını da cepheye gidecek kardeşine veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum. Zaten artık zahireye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da. Siz sakın bizi merak etmeyin, bizi düşünmeyin" der. Köyü, akrabalarını anlatır ve mektubu bitirir: "Ali, ananın da sana diyeceği bir
şey var."

Anası anlatır: "Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler,
kardeşime de yakma, demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına
söyle, senle dalga geçmesinler. Bizde 3 şeye kına yakarlar:

1- Gelinlik kıza, gitsin ailesine çocuklarına kurban olsun diye,

2- Kurbanlık koça, Allah'a kurban olsun diye,

3- Askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsun diye...Gözlerinden öper,
selam ederim. Allah'a emanet olun."


Sizler böyle bir milletin vatan evlatlarını nasıl olur da Vatan savunmasından mahrum ediyorsunuz . Askerlik hizmetinin para ile satılması ; bunun anlamını çok iyi bilen bu yüce millete en büyük hakarettir.
Saygılarımla,


 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol