POLATLI İKDAM
  ALAN'IN İKİNCİ İTİRAZI
 

ALAN’IN İKİNCİ İTİRAZINA DA RET

 

‘’Milletvekili seçilen Balyoz davasının tutuklu sanığı emekli Korgeneral Engin Alan’ın tahliye talebinin reddedilmesi üzerine yapılan itirazı değerlendiren üst mahkeme ‘itirazı’ reddetti.

Oy birliği ile karar veren mahkeme gerekçesinde Anayasa’nın 83. ve 14. maddesine atıfta bulundu.

Anayasa’nın 14. maddesinin “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir" hükmü içerdiğinin belirtildiği kararda, “Sanığın üzerine atılı ve yargılandığı suç Anasaya’nın 14. maddesinde belirtilen suçlardandır. Dolayısıyla sanığın başlı başına milletvekili seçilmesinin yukarıda belirtilen Anayasal hükümler bakımından tahliye talebine ilişkin sonuca etkili bir niteliğin bulunmadığı, bu nedenle sanığın tutukluluk durumunun CMK. 100. maddesi bakımından yapılması gerektiği anlaşılmıştır.. Sanık Engin Alan’ın üzerine atılı bulunan suçun vehamet arzeden niteliği, delil durumu, bilirkişi raporları, dijital metaryaller, dosyadaki planlara ait yazılı ve sesli kayıtlar, Gölcük Donanma Komutanlığından elde edilen belgelere ilişkin deliller, Eskişehir’de şüpheli Hakan Büyük’ün evinde yapılan aramalarda elde edilen şifreli flash diskten çıkan deliller de gözönüne alınarak tahliye talebi oy birliğiyle reddedilmiştir" denildi. ‘’

O Benim Hocam olmadı, Benim Hocalarım ; Ord.Prof. Sıdık Sami Onar, Ord. Prof . Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof.Dr. İlhan Postacıoğlu,  Prof.Dr. İsmet Giritli , Prof.Dr. Ünal Tekilnalp , Prof. Dr. Aydın Aybay , Prof.Dr. Selçuk Özçelik ve diğerleriydi. Onunla Dev-Genç davası ile ilgili olarak bulunduğu  Amasya Barosunda karşılaştık, en uzun süre konuştuğu kişiydim. Prof. Dr . Faruk Erem ‘den bahsediyorum. Şimdi bir üst mahkemenin verdiği ret kararına ait görüşlerimize geçebiliriz :

 

Prof.Dr. Faruk Erem  Masuniyet karinesini şöyle açıklamaktadır : Masumluk karinesi , kamu davasının gayesi sanığın suçlu olduğunu isbat etmektir. Onun aynı zamanda masum olduğunu isbat gayesi yoktur. Fakat bunun tabii neticesi şudur . Bir kimsenin beraat edebilmesi için masum olduğunun anlaşılması şart değildir , suçlu olduğunun anlaşılmamış olması kafidir. Bu suretle ihtimali düşüncelerin vatandaş aleyhine netice vermesi önlenmiştir. Bu usul hukukunun ferde tanıdığı bir teminattır ve bu teminatı en iyi ifade eden masumluk karinesi fikridir. İşte bu sebeptendir ki , bazı memleketler anayasasında ; masumluk karinesi açıkça bildirilmiştir.

 

AİHS 6/2 ‘e göre bir suçla itham edilen herkes yasalara göre suçluluğu ispat edilene dek masum kabul edilir. AİHM içtihatlarına göre masumluk karinesi ‘’ görevlerini yerine getirirken bir mahkemenin mensupları , diğer ilkelerin yanı sıra , sanığın itham edilen suçu işlediği varsayımı ile İŞE BAŞLAMAMALIDIR. İspat yükü savcılığa aittir, ve tüm şüpheler sanığın lehine kullanılmalıdır. ( Barbera, Messegue, Jabordo/İspanya)

 

Masumiyet Karinesi ilkelerinin bağlayıcılığı sadece MAHKEMELERİ değil , diğer İdari Makamları da kapsar.

Şimdi yukarıdaki açıklamalarım ışığında bir  MİLLETVEKİLİ hakkında , üst mahkemenin verdiği kararı  Kamu Vicdanında tartışınız . Çünkü en doğru ve tarafsız kararı  KAMU VİCDANI verebilir.

 

Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin… Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.

 

Saygılarımla,

 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol