POLATLI İKDAM
  BALYOZ
 
BALYOZ
 
 
Balyoz darbe planını anlayabilmek için AKP ‘nin  iktidarı ile birlikte Türkiye üzerinde sergilenen , temeli kuyruk acısına dayanan  oyunları iyi anlamak gerekir. Bunun için öncelikle eski Eskişehir Emniyet Müdürü, İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı’nın ‘’ Haliç’te yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat” adlı kitabını anlayabilecek şekilde okumak lazım : Kitabında Avcı ‘’ Ergenekon ve Balyoz davalarını, polis teşkilatının içindeki Gülen cemaatinin nasıl örgütlendiğini, CHP eski lideri Deniz Baykal’ın istifasına yol açan kasedi, generalleri istifaya zorlayan telefon konuşması kayıtlarını ve Türkiye’yi derinden sarsan daha pek çok olayı sorguluyor. ‘’   
 
2 Mart 2010 tarihli Polatlı İstiklal Gazetesindeki ‘’ Darbe Tutuklamalarının Arkasındaki Gerçek Ne ? ‘’ Başlıklı yazımda : 25.02.2010 tarihli Dünyaca ünlü Foreign Policy (Dış Politika) dergisinden :  ‘’ What's Really Behind Turkey's Coup Arrests? ‘’ alıntı :  
 
TÜRKİYE’DEKİ DARBE TUTUKLAMALARININ ARKASINDA YATAN GERÇEK NEDEN NE?
‘’ Tüm işaretler, gölgeler arasındaki İslamcı hareketi, ellerini hızla Türkiye’deki siyasi yaşamın her alanına uzatan Fethullah Gülen’i işaret ediyor.
Türk ordusu, son on – yirmi yıl boyunca dokunulmaz bir konumdaydı; başının belaya girmesi riskini göze almayan hiç kimse orduyu ya da ordunun üst rütbeli generallerini eleştirmeye cesaret edemezdi. Türk Silahlı Kuvvetleri ülkenin kurucusu Kemal Atatürk’ün bıraktığı laiklik mirasının en önemli koruyucusuydu ve ülkedeki hiç bir kuvvet ordunun bu hakimiyetine karşı ciddi bir tehdit oluşturamazdı. Ama artık durum böyle değil. ….
 
Aralarında muvazzaf generaller, amiraller ile Türk deniz ve hava kuvvetlerinin eski komutanlarının da bulunduğu 49 subay hükümete karşı darbe planları yapmak iddiasıyla 22 Şubat’ta ( 2010 ) gözaltına alındı. Subaylar, bir süre sonra yayın politikası orduya şiddetli darbeler indirmek olan Taraf gazetesinde de yayınlanan toplam 5000 sayfalık notları yazmakla suçlandı. Bu notlarda pek çok şeyin yanı sıra Türk ordusunun darbeye gerekçe sağlamak amacıyla İstanbul’daki tarihi camileri bombalayacağı ve kendi uçaklarını düşüreceği de yazıyordu. Birleşik Devletlerin eski bir Türkiye büyükelçisine bu haberler hakkındaki görüşlerini sorduğumda bu senaryonun saçma olduğunu düşündüğünü söyledi. “Türk ordusu darbe yapacak olsaydı, bu darbe hakkında 5000 sayfalık not yazmazdı” dedi.
 
…….Gözaltılar 19 Şubat’ta ( 2010 ) , Türkiye genelkurmay başkanının bir konuşmasının, geçmişinde Afganistan’daki Birleşik Devletler askerlerinin öldürülmesi hakkında övücü yazılar yayınlamış olan cihat yanlısı, İslamcı, küçük bir gazete Vakit’e sızdırılması olayından sonra gerçekleşti. Hem bireylerin konuşmalarının mahkeme izni olmadan kayda alınması hem de bu kayıtların yayınlanması Türkiye’de kanunlara aykırı. Ama hiç kimse hakkında genelkurmay başkanının konuşmasının kaydını yayınladığı için dava açılmadı, Türkiye’deki güç dengesinin değiştiğine dair bir işaret……’’
 
Bu yazıdan da anlaşılacağı gibi iddialar gerek Hanefi Avcı’nın kitabında gerekse bu yazıda bire bir örtüşmekte , Ergenekon ve Balyoz hareketinin arkasında , devletin önemli yerlerine sızmış FGH hareketi var . 
 
Dergi iddiasına göre : Gülen hareketinin orduyla arasındaki kan davasının kökleri derinlere 1990 yılına uzanıyor. Gülen 1990ların sonunda Türk ordusuyla karşı karşıya geldi – ve kaybetti. Bu çatışmanın merkezinde FHG’nin desteklediği islamcı Refah Partisi (RP) hükümeti ve Silahlı Kuvvetler vardı. Türk Silahlı kuvvetleri 1997’de RP’ye karşı bir halk hareketini yönetti. RP hükümeti, yönetimi karşısında oluşturulan baskı sonucunda geri adım attı. Sonuç olarak, aralarında FGH mensuplarının da bulunduğu İslamcı hareket üyeleri bürokrasi ve ordudaki mevkilerini kaybettiler. ‘’ ……
 
Şimdi neredeyse Türkiye’nin en güçlü ordusu Birinci Ordunun tamamının suçlandığı iddianamenin en can   alıcı sorusu : Peki 2003 yılının Mart ayında yapıldığı iddia edilen plan neden uygulamaya konmadı? Tüm ayrıntılarıyla darbenin hattının çizildiği iddia edilen plan neden gerçekleşmedi? Herkesin merak ettiği bu soruya iddianamenin 112. Sayfasında cevap veriliyor. Bölüm şöyle:
Bölümden anlaşılacağı gibi plan uygulamaya koyulamadı çünkü 2003 Ağustos’ta görev süreleri doldu ve emekli oldular ya da görev yerleri değişti.
İşte memleketin yıllarca gündemini meşgul edecek davanın , ordunun yüzlerce en güzide subaylarının sanık sıfatıyla yıpratıldığı, tutuklandığı ,  ordunun halkın gözünde itibarının yok edildiği davanın sonunda , Türkiye’nin en büyük ordusu , Kara , Deniz ve Hava Kuvvetlerine rağmen bu kadar hazırlıklardan sonra DARBE yapamıyor ?  Çünkü BALYOZ sadece bir OYUNDUR , SİLAH OLMADAN OYNANAN HARP OYUNU…….
 
Saygılarımla,
 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol