POLATLI İKDAM
  DARBE ARSIZI
 


DARBE ARSIZI

‘’ Çocuğunu döversen arsız , bir şey vermezsen hırsız olur ‘’

Tatbikatların yoğun olduğu Trakya’da gece iki –üç civarında Alayın Nizam Karakolunda görevli nöbetçi subay komutanını arar ve tercüman eşliğinde Amerikalı subaylardan oluşan bir gurubun alayın gece savunma mevzilerine intikalinde denetim görevi yapacağını bu nedenle Alaya giriş izni istediklerini söyler :

-         
Alay nöbetçi subayının ne intikalden ne de ABD subaylardan haberi vardır.

-         
Almayın içeri , gerekirse yarın gelsinler der .

ABD’li gurup şaşkın ve kızgın vaziyette ayrılır. O gece alarm da verilmez. Sabah olur , alay nöbetçi subayı , Alay komutanına vukuatım
vardır tekmilini verir ve olayı anlatır. Alay komutanının olaydan haberi vardır. Kolordu komutanı onu aramış ve dost ve müttefik bir devletin askerine bu tür davranışa en sert biçimde tepkisini göstermiştir.
-         
Sen kim oluyorsun da ……
-         
Ben müstemleke devletinin değil tarihi şanla yazılmış devletin şerefli  subayıyım . Müttefik de olsa hiçbir ordu mensubu önceden bilgi vermeden , üst makamlardan izin almadan Türk’ün namusunun korunduğu alana adımını atamaz. Bir şey söylemenize gerek yok
Komutanım. İstifa ediyorum.

İstifa edebilmek bir erdemdir. Yiğitliktir. Tıpkı Özal’ın Irak’a müdahale öncesi planlarının Genelkurmay karargahında değil de , Kendi Genel Sekreteri Kemal Yamak ile birlikte hazırlamasını doğal olarak kabullenemeyip derhal istifa eden Rahmetli Genelkurmay Başkanı Necip
Torumtay gibi , Sayın Erdoğan ile çalışmayı kabullenmeyen şimdiki Genelkurmay Başkanının önünü açıp , hayal edemeyeceği mevkie taşıyan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, KKK .Orgeneral Erdal Ceylanoğlu , Deniz kk. Oramiral Eşref Uğur , Hava kk. Orgeneral Hasan Aksay gibi.


13 Eylül 1921 tarihinde Polatlı Dua Tepe önlerinde düşmanın durdurularak 1683 Viyana bozgunu ile çekilmenin sona erdirildiği , Türk’ün
makus talihinin yenildiği tarihten günümüze dek bir tek karış Vatan toprağı düşmana bırakılmamışken; tek kurşun atılmadan Süleyman Şah türbesinin bulunduğu Türk’ün dış ülkede egemenlik sembolü arazinin düşmana bırakılması karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanının da tepkisini ortaya koyması gerekirdi, daha önceki komutanları gibi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e,  Şah Fırat operasyonu nedeniyle sert çıktı. Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e "Özel paşa, vatan senin için nedir? Harbiye'de vatan dersi anlatılırken
dersi mi kırdın, okuldan mı kaçtın?" diye çattı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ilk yanıt eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.  

Erdoğan "Bunlar ancak ülkesine yabancılaşmış bir zihniyetin kalkıp da Genelkurmay Başkanımıza akla hayale sığmayan ithamlarla saldıran bu zat aynaya bakması lazım. Sen Genelkurmay Başkanımızın atılacak tırnağının bir paresi dahi olamazsın" dedi.


MHP lideri Devlet Bahçeli'nin parti grubundaki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e yönelik sert sözlerine akşam saatlerinde de
Genelkurmay Başkanı Özel yanıt verdi.


Necdet Özel, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin şahsıma yönelik sözlerini kişiliğine ve fikirlerine yakıştıramıyorum. Sayın Bahçeli'nin benim devlet, vatan, bayrak şuurumu  sorgulama hakkının olmadığını düşünüyor, yüce Türk milletinin takdirlerine sunuyorum'' dedi.


Yüce Türk milleti de takdirini yaptı . Yapmaya da devam ediyor.


"Genelkurmay Başkanımız ve şerefli Türk subayları, demokratik yollarla iktidara gelmiş, halkın onayını almış hükümetimizin emrindedirler
ve hükümetimizin aldığı kararları uyguluyorlar" diyen Başbakan Davutoğlu, "Geçti o dönem. Biz ne 27 Mayıs'tayız ne 12 Mart'tayız, ne 12 Eylül'deyiz ne de apoletlerle konuşulan 28 Şubat'tayız. Yeni Türkiye'de bu çağrılara pabuç bırakmayız" şeklinde konuştu.


"Bu darbe çağrısıdır arkadaşlar"



MHP'nin bir açıklaması olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, şunları dile getirdi:



"Şöyle diyor; Genelkurmay Başkanları eskiden mahzurlu gördükleri kararlar hakkında siyasi liderlere karşı koyacak yürekliliği gösterirlerdi. Bu darbe çağrısıdır arkadaşlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde parti grubu olan bir parti böyle bir açıklama yapamaz. Bu darbe çağrısıdır. Bu eski Türkiye alışkanlığıdır."

Sayın Davutoğlu yerden göğe kadar haklıdır. Eski Türkiye yani  Osmanlı’dan günümüze kadar iktidarlara yüzden fazla darbe teşebbüsü ve darbe yapılmıştır ki artık bu konuda ülkemiz darbe arsızı durumuna düşürülmüştür. 

Sayın Başbakan tavır koymayı sadece darbe çağrısı olarak görüyorsa ‘’ Hiç aklımdan çıkmıyor ki ‘’ halet –i ruhiyesi içindedir demektir .

Saygılarımla,

 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol