ÇEVRE KATLİ VE AMASYA
Amasya derler bir il vardır Anadolu’da . Ortasından kâh nazlı nazlı kıvrılarak , kâh çağıl çağıl çağlayarak akan Yeşilırmak’ın uğradığı yerlere hayat ve bereket dağıtarak geçtiği , yeşilden kızıla, kızıldan kahveye her tonun doğasına ayrı bir ahenk kattığı Amasya….
Misket derler bir elma vardır Amasya’da . Öylesine bütünleşmiştir ki bu topraklarla , adı ‘’Amasya elması ‘’ olmuştur zamanla.
Misket yetiştiği her yörede güzeldir; ama Amasya misketi ; rengi , tadı ve kokusuyla bir başkadır.
Aşkın ateşine düşen yürekler , onu sevgilinin yanağına denk tutar .İhtimal ki Havva’nın elinden Adem’e sunulan zelle odur.
Küçük bir tepeyi aşar aşmaz ömrümde gördüğüm en güzel manzara önümüzde açılıverdi ; Kadim Amasya şehri . Diye tanıtıyor Amasya’yı
Mareşal Moltke.
Leylaklar mor açtı , gözlerin gibi / Yalıboyu tenha , gizlerim gibi
İçimde bir his var , özlerim gibi / Gidip Amasya’ya seyrân edelim.
Bu bahar Amasya , bir başka güzel / Her evde ud sesi , bağlarda gazel
Kiraz dallarında , adımız yazar / Gidip Amasya’ya seyrân edelim …..
Amasyalı Taci Beyzade Sa’di Çelebi Amasya’nın bağ ve çiçeklerini Hayr-ı Ahkâm isimli , Arapça eserinde : ‘’ Amasya , sırmalı kılıç
bağları gibi , uzun ve geniş mevkii , çiçeklerle süslü , insanın gönlünü feth eden bir bahçedir ki , ortasından akan ırmaktan ayrılan harkları , bağlarının ortasından akmaktadır. Bülbülleri güzel sesler ile öttüğü zaman , gönlümüzde , gam ve kederden eser kalmaz.
Amasya , kederlerden ve sıkıntılardan salim , şehirlere mahsus olan kasavetten uzak olarak , cennât – ı âliyâta ; bülbülleri de ,
ötüşlerinin güzelliği edalarının inceliğinde , sâba rüzgarına ; latif ağaçları , intizam ve yükseklikte , cennet köşklerine ; çiçekleri de, çeşitli
şekilleriyle , bu cennet köşklerini aydınlatan kandillere benzemektedir .’’ Demektedir.
Amasya tarihte ırmak boyunca uzanan bağ ve bahçelerinden dolayı Yeşil Amasya olarak anılırdı . Şehrin doğusundaki girişten itibaren Göllü bağları , Derbent Bağları , Ayvasıl , Bahçeler içi , İstasyon , Helvacı , Şeyh Cui bağ ve bahçeleri bu şehrin özelliğini ve güzelliğini yansıtırdı. Önce Ayvasıl’dan başladılar yeşili katletmeye , öylesine açtılar ki , Helvacı , Cığ – Cığ bağlarına kadar son on senede AKP iktidarında ağaç katli önüne geçilemez alışkanlık haline geldi . Rant uğruna 650 binden fazla meyve ağacı başta olmak üzere yüz binlerce ağaç katledildi.
‘’ Kale-i Bâla’nın sol tarafı , yani batısı ‘’ Şeyh Cûi ‘’ diye meşhur olan bağlardır , bu bağlara halk dilinde ‘’ Cığcığı ‘’ denir. İlk baharın mutlu günlerinde , Amasya âyanı ve ileri gelenleri Nisan’ın yirmisinden itibaren buraya göçerler. Havası latif , kirazı meşhur ve köşkleri gayet zariftir. Burası ruhani zevklerin kaynağı ve zevkli sohbetlerin merkezidir. ‘’
Bütün bu bölge son on senede ruhsuz , çirkin taş binalarla kaplanmış , değil bağ , bahçe ağaç bile görmenin mümkün olmadığı Taşkent’e dönüştürülmüş . Oysa bizim de bağımızın bulunduğu bu bölgede ; Şeyh Cui’den harklarla gelen su ile bağlar
sulanır , ahşap köşklerde kalınır , yaban güllerinin hoş kokusu ve bülbül sesleri ile uyanır , en güzel kiraz yenir , komşuluk ilişkisi akrabalık
derecesinin üstüne çıkardı.
Amasya’da YEŞİL hızla yok edilirken , Dünya kamuoyu Amasyalı TRT Genel Müdürü’nün sürekli Amasya’nın yalı boyu tarihi evleri işlenerek yanıltılmış ve dikkatler bu evlere , ışıklanan mağaralara, kalelere çekilmiş ve Ülke tarihinin en büyük yeşil katliamından doğayı koruyanların dahi haberi olmamıştır.
‘’ Amasya’da , Borsa İlköğretim Okulu karşısında halkın piknik alanı olarak kullandığı arsada akaryakıt istasyonu için ağaç katliamı yapılması üzerine Amasya halkı ayağa kalktı. Ağaçların kesildiğini gören vatandaşlar, okulun yakınında akaryakıt istasyonu yapılamayacağını ve ağaçların kesilmesine izin vermeyeceklerini söyleyerek parkta toplanmaya başladı.
Şirketin testeresi halkın Gezi’si var,Halkın gündelik olarak kullandığı parkın etrafı şantiye için kapatılmıştı. Borsa İlkokulu’na 50 metrelik mesafede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’na (TCDD) ait 3,5 dönümlük arsanın, bir petrol şirketine satıldığı ve oradan da ihale ile 49 yıllığına başka bir şirkete kiraya verildiği iddia edildi. Halk parkın metal bariyerlerle çevrilmesine tepkiliydi.’’
650 Bin ağaç katledilirken sesini yükseltmeyenler , otuz , kırk ağaç için bütün Türkiye’yi ayağa kaldırdılar . Konu ağaç katlinden ziyade
, bir kaza anında petrol istasyonunun çevreye verebileceği hasar korkusuydu.
Amasya birinci derece deprem kuşağındadır. Bölgede en büyük depreme 16 Ağustos 1668 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu depremde, etki
alanı değerlendirmelerine göre Niksar-Bolu arasındaki Kuzey Anadolu Fay hattı tamamen kırılmıştır Amasya’da Sultan Bayezid Camii’nin kubbeleri, minareleri, Amasya Kalesi’nin duvarları, kargirhaneler, camilerin çoğunun kubbeleri ve Bedesten’in çok yerleri yıkılmıştır.
26 Aralık 1939 Erzincan Depremi 7.8 büyüklüğündedir. 26-27 Aralık gecesi saat 02.00’da Kuzeydoğu Anadolu’yu sarsan bu deprem birçok şehir ve köyde ağır hasar yaratmıştır. Depremde 360 km uzunluğunda bir fay hattı kırılmıştır Depremin etki alanı içerisinde toplam 32.962 kişi hayatını kaybetmiştir. Amasya’da da binlerce kişi depremde hayatını kaybetmiş , şehir yerle bir olmuştur.
Doğa kesinlikle kendisine yapılanları affetmez, bu plansız , programsız yapılaşmanın bedelini de ödetir.
Saygılarımla,