KUZU GERDAN

2002 yılında da üç kişiydik, hafta sonları bazen dört olduğumuz da olurdu. İstanbul Kozyatağı Carrefour’da bir haftalık alışveriş için 48 TL , yani kırk sekiz milyon TL harcamıştık. Bu arada kuzu gerdan da almıştık , haşlamalık kilosu sekiz liradan , bizler için olmasa bile çocukların gelişimi için gerekliymiş….
Aradan neredeyse 9 sene geçti , bu sefer Ankara’nın yaygın , tanınmış bir marketinden biraz önce alışveriş yaptık üç kişilik aile için ödediğimiz para 178,81 TL , ARTIŞ YÜZDE 272,5 , ben AKP döneminde TÜİK , Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı enflasyon , büyüme, milli gelir , fert başına milli gelir gibi rakamlara hep şüphe ile baktım. Nedeni bu kurumun yayınladığı rakamların doğruluğunu kim kontrol ediyor, denetliyor , hukukun bile bağımsızlığının tartışıldığı bir ortamda , TÜİK’in siyasi iradenin istediği rakamları vermediğini kim iddia edebilir ?
Neyse konuyu dağıtmayalım , Bu harcama trendine göre fiyatlar her sene yüzde 17 civarında artmış , yani mutfak enflasyonu her sene muntazaman yüzde 17 artarak dokuz senede yüzde 272, 5 ‘ a ulaşmış , ama , kuzu pirzola , kuşbaşı yüzde 290 artarken , haşlamalık kuzu gerdan sadece yüzde 231,5 artmış. Bu durumda halkının 12 milyon 751 bin kişisi yoksulluk sınırı altında yaşayan bir ülkede yüzümüz kızararak pirzola isteyeceğimiz yerde , daha az kızararak ; gençler için kuzu gerdan istedik . Sonu ….DAŞ ile biten süper marketten , hiç birimizin aldığımız malların faturasını kontrol etmek aklımızın ucundan dahi geçmez ya , alışveriş sonrası evde bir kontrol edeyim dedim. Mevsimlik Kuzu kuşbaşı kilosu 39 liradan , toplam 39,2 lira , yahu ben haşlamanın fiyatı 26 lira , hiç olmazsa kemikli haşlamalık yesin çoluk çocuk derken , resmen bana …..DAŞ marketi bu kemikli eti 39 liradan kakalamış , bir taraftan iktidarın kakalaması , bu yetmiyor gibi bir de marketin kakalaması , bizi kakalaya , kakalaya kevgire döndürdüler……
cep delik, cepken delik,
kol delik, mintan delik,
yen delik, kaftan delik,
kevgir misin be kardeşlik !
orhan veli kanık
Hayrola komşu nereden böyle ? Anlatsan bir türlü , anlatmasan öbür türlü , şey söylemesi ayıp , haşlamalık et almıştım da ( Ulan milletin çoğunluğu eti rüyasında bile göremiyor adama bak , utanmadan bir de reklamını yapıyor ) , market hata yapmış, onu düzeltmekten geliyorum. ……
- Et …B..’tan sakın et alma ! Sakın . Onlar ithal et satıyormuş , geçen gün aldığın Angus’u yiyemedik , rengi pespembeydi ete benzer tarafı yoktu . Tamam da en ucuz et de orada, hem alınan etin üzerinde ben Angus’um diye yazıyor mu ? Bana yemin billah yerli et diye veriyorlar eti. …..Hem de en sağlıklı koşullarda kesip, saklıyorlarmış …
Ankara’dan Polatlı’ya giderken 76 kilometrelik sağlı sollu yolun neredeyse tamamı yemyeşil ot , ekilen tarladan çok , ekilmeyen tarla dikkati çekiyor, bomboş tarlalar , bu araziyi böyle boş bırakacak yerde , hayvan yetiştiriciliğine tahsis etsene ülkemizde senelerce ‘’ Su akar , deli bakar ‘’ misali , ‘’ Tarla’da ot çürür , ülkenin hayvancılığı ölür ‘’ …
Bu arada belki dikkatinizi çeker 2010 yılında Polatlı ve köylerinde 12.355 büyükbaş , 112.092 küçükbaş hayvan bulunurken , 2005 yılında bu rakamlar : 122.850 küçükbaş , 18.250 büyükbaş hayvan bulunmaktaydı. Beş senede Polatlı ve köylerinde yetiştirilen hayvan sayısında 16653 adet yani yüzde 13 civarında bir azalma olmuş. NEREDEN…NEREYE …Ülkenin hayvancılığını bilinçli olarak yok et, sonra da halkı ANGUS’a muhtaç et……
Saygılarımla,