POLATLI İKDAM
  DARBECİ
 
 
            DARBECİ
 
Bir ülkede eğer Tuz kokmaya , kadayıfın altı yanmaya başlamışsa , halkın yüzde 85’i oylarını otuz senedir analarının ak sütü gibi helal ettikleri siyasiye bir gün birilerinin kışkırtması ile aniden sırtını döner ve yönetimi anti demokrat orduya teslim ederse bu işte bir sakatlık var demektir . ‘’ Mısır'da ordu yönetime el koydu
Halkın değil Yine Amerika’nın isteği oldu .
Ülkeyi 6 ay boyunca Yüksek Askeri Konsey yönetecek...
 
Ülkemizde 12 Eylül 1980 darbesinden en az , belki de hiç zarar görmeyenlerin iktidarında , demokrasiye, hür iradeye inancın bir sonucu olarak 12 Eylül 2010’da Anayasa’nın bazı maddeleri değiştirildi, bu arada geçici 15. Madde de kaldırıldı.
Bu konuda AKP’nin 30.08.2010 tarihli basın açıklamasında :
‘’ 1-Anayasa'nın geçici 15. maddesi, 12 Eylül 1980 darbesini yapanları soruşturulamaz, yargılanamaz ve cezalandırılamaz kılmakta ve adeta darbeyi ve darbecileri kutsamaktadır. Mevcut durumda yargı organları isteseler veya mağdurlar şikayetçi olsalar bile geçici 15. maddeden dolayı yapılabilecek en ufak bir işlem yoktur.
2-12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak halkoylamasında, 12 Eylül 1980 darbesini yapanları ve şeriklerini, milletimiz demokratik bir usul ve yöntemle öncelikle sandık başında hesaba çekecek, kendi vicdanında yargılayacak ve vereceği "evet" ile hem onları sandıkta mahkum edecek, hem de darbecileri kutsayan, hukukumuz ve demokrasimiz açısından büyük bir ayıp olan Geçici Madde 15. madde yürürlükten kaldırarak adli yargılama sürecinin yolunu açacaktır. Geçici 15. maddenin kaldırılmasından sonra kimin yargılanıp kimin yargılanamayacağına siyasetçiler değil, elbette bağımsız yargı karar verecektir. Kesin olan bir şey var ki, o da anayasal ve demokratik bir ayıp olan yargılama engeli ortadan kaldırılmaktadır.
3- Zamanaşımı (mürur-i zaman) konusunda da yanıltan bilgiler verilmektedir. Zaman aşımı; ancak hukuksal açıdan işleyen bir zamanın varlığı halinde söz konusu olabilir…..
 Kaldı ki zamanaşımı sürecinin işlediği kabul edilse bile zaman aşımını durduran veya zamanaşımını kesen hallerin olup olmadığı ve zaman aşımı ile ilgili diğer bütün soruları karara bağlayacak adli yargıdır. Bu noktada adli yargının karar oluşturması; adli bir soruşturma veya adli yargılama sonucunda ancak mümkündür. Yani darbeciler, her hal ve şartta önce 12 Eylül 2010'da milletin huzuruna ve daha sonra da yargının huzuruna çıkacaklardır. ‘’
Demek suretiyle AKP 12 Eylül 1980 darbecilerini yargılama konusunda yargının karar vereceğini belirterek sizlerin neye EVET dediğinizi bilmeden verdiğiniz oyla Anayasa değişikliğini geçirerek, ülkeyi daha demokratik , insan haklarına bilhassa KADIN haklarına saygılı Özgür Demokratik bir ülke durumuna getirdi.
Artık öğrencilere , işçilere ve de Tekel işçilerine orantısız güç kullanılmıyor , gözlerine biber gazı sıkılmıyor, tazyikli suyla kış günü yıkanmıyor, hele basın özgürlüğü konusunda Avrupa’nın sayılı ülkelerine seviyesine geldik , Muhalif gazeteciler , gazeteler özgürce , diğer ülke meslektaşları gibi yayın yapabiliyor. Yargıçlar , bağımsız , gerçek delillere dayanarak , vicdanı sorumluluk içinde  Türk Milleti Adına karar verebiliyor, bütün bunlar senin Anayasa değişikliğine EVET oyu verdiğin için , ya maazallah HAYIR oyu verseydin ülke ne hallere düşerdi ????    
12 Eylül 1980 öncesini yaşamış biri olarak ülkenin içinde bulunduğu karışıklık karşısında tuzun iyice koktuğu, kadeyifin altının iyice yandığı , halkın artık ‘’ Vatanın bağrına iç düşmanlar dayamış hançerini , yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini ‘’ diye haykırarak askeri darbeye davet ettiği bir ortamda gerçekleşen ve 7 Kasım 1982 referandumu ile % halkın yüzde91,37 ‘si evet demiş ve  Kenan Evren bu evetlerle Cumhurbaşkanı olmuş ve bugün tü kaka diye bahsedilen darbe anayasası kabul edilmiş. Vay efendim şeffaf zarflar varmış, vay efendim askerler sandık başındaymış. Halk iradesinin aması maması olmaz. 9 temmuz 1961 referandumu da darbe anayasasıydı ama % 61,7 de kaldı evet oyları. bunlar senin benim analarımız babalarımız dedelerimizin oyuydu. 
Senin kusura bakma bugün 94 yaşında olan Kenan Evren’i yargılamak için aldığın yüzde 58 oy yetmez , ne zaman ki yüzde 90’ın üstüne çıkarsın işte o zaman Kenan Evren ‘i yargılarsın . Asıl yargılanması gereken ülkeyi o hale getiren tuzu kokutan, kadeyifin altını yakan , darbeye balmumlu davetiye çıkartarak davet eden basiretsiz, ülke menfaatleri yerine , şahsi hırslarının kurbanı ve bir kısmı hala gündemde olan politikacılardır. Eğer gerçekten ülkeye demokrasi, özgürlük gelmesini, darbelerden kurtulmuş çağdaşlaşma yolunda bir ülke istiyorsan öncelikte işte bu politikacıları yargılayacaksın .
 
Saygılarımla, 
 
 
 

 
 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol