POLATLI İKDAM
  VETO
 
 
 
YSK'nın veto kararı Anayasa'ya uygundur” .
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), bağımsız milletvekili adayları Harun Özcan, Abdullah Kızılay, Mehmet Hatip Dicle, Leyla Zana, İsa Gürbüz, Çiçek Otlu, Mehmet Salih Yıldız, Ertuğrul Kürkçü, Nezir Sincar, Gültan Kışanak (Özer), Sebahat Tuncel ve Şerafettin Efe'nin bağımsız milletvekili adaylıklarının iptaline ilişkin oy birliğiyle aldığı kararın gerekçesinde Anayasa'nın 76. maddesinde ve 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 11 ve 21. maddelerinde kimlerin milletvekili seçilemeyeceğinin belirlendiği hatırlatıldı .
Sonra aynı YSK yurt genelinde PKK’nın siyasi uzantısı partinin Güneydoğu ve Doğu illerindeki provokatif eylemleri sonrası , bu şahıslardan biri dışında veto kararını yine oy birliği ile kaldırdı. Bu kararın alınmasında başta Sayın Meclis Başkanının etkisi oldu mu ?  ‘’ TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, BDP'nin bazı bağımsız adaylarının YSK tarafından veto edilmesi hakkında, ''Ülkenin demokratik vicdanının kabul edebileceği bir karar değildir'' dedi.
TBMM'de, BDP'lilerin veto edilmesi konusunda soruları cevaplandıran Şahin, YSK'nın bu kararının Meclis'in misyonunu zayıflatacağını belirtti. Şahin, YSK'nın, bu kararını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi. Şahin ayrıca, seçime kadar Meclis'in, bu kararı değerlendirmek üzere tekrar toplanabileceğini söyledi.’’ Halâ ülkemizde bağımsız yargının varlığından söz edebilir miyiz ? 
Kime Sordumsa Seni
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler...
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler
PKK yandaşları ve onların şehir yapılanması her fırsatta ülkede terör olayları çıkarmakta ve neredeyse Cumhuriyet tarihimizde gördüğümüz yeni bir ayaklanmaya doğru gitmekte. Öğrenciye karşı ölçüsüz güç kullanan güvenlik güçleri her nedense bu teröristlere karşı oldukça insancıl yaklaşmakta bu da onların eylemlerini daha da halkın sabır sınırlarını aşma boyutlarına taşımakta .
Ülkemizde yaşananlar PKK yandaşlarının ve onların siyasi temsilcisi partinin demokratik hak kullanımı değildir. Doğrudan anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen ilk üç maddesini cebir yoluyla değiştirmeye yönelik davranışlardır. Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde bu tür eylemlere bugünkü kadar taviz verildiği görülmemiştir. Şehit kanıyla her bir karışı sulanmış bu aziz vatan toprağı üzerinde Türk bayrağı yerine paçavra dalgalandırmaya kalkan , Türk Devletini temsil eden polisine tokat atan çapulcuların yaptıkları eylemi demokratik hakkın kullanımı diye nitelemek  en azından gaflet , delalet hatta hıyanettir.
Çınarı yıkmak için / baltayı köküne vururlar
Evi yakmak için / sokarlar kundağı temele
Kartal uçamaz olur / kanadı kırılınca
Düşünebilir miyiz / başımız vurulunca ?
 
Saygılarımla,
 
 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol