REKLAM ARASI
Türkiye’de Darbeler tarihini okuyanlar ; demokrasinin fazilet ve nimetleri altın tepside sunulan halkın çoğunluğunun daima güçlünün peşinden gitmeyi tercih ettiğini görür. Bunu çok iyi bilen siyasiler de iktidarlarının devamı uğruna ; demokrasiden uzaklaşma pahasına güçlü lider yaratır ve demokrasi kültürü yerine biat kültürünün yerleştiği toplumlar bu liderin peşinden gider. Bu Türkiye’nin de içinde olduğu bütün Orta Doğu toplumları için de geçerlidir.
Kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasa’ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetlemek görevi olan Anayasa Mahkemesi bu görevini yerine getirebilirse , demokrasi işler , aksi takdirde milli iradeye rağmen , demokrasiyi sözde işletme kararlılığında olan güçler tarafından demokrasi restorasyon adına kesintiye uğrar . Aslında bu gücü yaratanlar da 90 yıllık demokrasi deneyimini beğenmeyip , monarşi özlemi duyanlardır. Onlar için devletin adının önemi sadece rejimle özdeşleşmiş olmasıdır. Osmanlı devleti gibi.
Sadece AKP milletvekili olma özelliğini taşıyan Babuşcu, Filistin Devlet Başkanı ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihteki temsili Türk askerleri ile birlikte çekilmiş olan fotoğrafını paylaştı. Fotoğrafa yorumda bulunan Babuşcu, "Bu resim okunması gereken bir resim. Filistin'i vermediği bahanesiyle yıkılan Osmanlı İmparatorluğu ve Filistin Devlet Başkanı'yla Cumhurbaşkanı'mızın arka plan görüntüsü. Muhteşem bir zeka. Tabiki Sn Cumhurbaşkanı'mızın zekası. 600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık
reklam arası sona erdi" yorumunda bulundu.
AKP’li dostlarımızın Sayın Babuşçu gibi tarihsel hataya düşmemeleri için burada bir hatırlatma yapalım . Bu yüce devlet Cumhuriyet denilen 90 yıllık araya nasıl getirildi ?
I. Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde Sayın Babuşçu’nun ve pek çok iktidar mensubunun özlemini dile getirdiği 621 yıllık Osmanlı Devletini sona erdiren Sevr anlaşması imzalanmıştır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp, uygulamaya konduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı. Bu anlaşma ile parçalanan devletin kimler tarafından nasıl bölüşüldüğüne yeniden girmeye gerek yok.
Sevr Antlaşmasını imzalayan Osmanlı heyetinde Rıza Tevfik, Damat Ferid Paşa, Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa ve Reşad Hali bulunmaktaydı.
İtilaf Devletleri Yüksek Konseyi'nin 7 Mayıs'ta aldığı karar uyarınca 15 Mayıs'ta İzmir Yunalılar tarafından işgal edildi.. Bu olay tüm Türkiye'de güçlü bir ulusal tepkiye yol açtı. 4 Eylül'de toplanan Sivas Kongresi'nden sonra İstanbul'daki Osmanlı hükümeti, ülke üzerindeki idari ve askeri denetimini kaybetti. Sivas ve daha sonra Ankara'da, Mustafa Kemal Paşa yönetiminde bir ulusal direniş hükümeti kuruldu. Anadolu hükümeti, olumsuz şartlarda bir barış antlaşmasını kabul etmeyeceğini bildirdi ve direniş hazırlıklarına girişti.
“Nihayet Sevr’i kabul edenler ayağa kalksın denildi. Damat Ferid Paşa bu sırada Padişah’ın salonu terk etmesi için işaret verdi. Vahdettin dışarı çıktı, yandaki odaya geçti. Padişah ayağa kalkınca da salondakiler Hünkâr'a bir saygı eseri olarak ayağa kalktılar. Kendisini bu
suretle selamladılar. Öyle ki, bu ayağa kalkışın Sevr’in kabulü anlamına mı geldiği, yoksa Padişah’a hürmeten kıyam mı edilmiş olduğu açık olarak belirmedi. Hatta Ayan'dan Topçu Feriki Rıza Paşa, ‘Biz Padişaha hürmeten ayağa kalktık, Sevr’i kabul ettiğimizden değil’ diye haykırarak Damat Ferid’in oyununu açıkça protesto dahi etti.”
Bu yazıyı BİAT kültürüne bağlı sayın milletvekillerine ithaf için koydum . Bu kültür yeni değil , tarihten gelen bir kültür ayıplamayalım.
Türkiye Cumhuriyeti tarihte kendi küllerinden doğmuş yepyeni bir Anka Kuşudur . Buna Türk mitolojisinde Tuğrul Kuşu da denir. İran efsanesine göre, bu kuş o kadar yaşlıdır ki dünyanın yıkılışına üç kez tanık olmuştur.
Saygılarımla,
