GÜNGÖRMÜŞLER KONAĞI
Tonton her zamanki şirret haliyle elleri belinde ‘’ Bu gece na ‘pıyosun Şaban der ‘’ . Şaban ‘’ Hiiç evdeyim diye cevap verir . ‘’ Tabii
evdesin . Dün gece dışarıdaydın yetmez mi ? ‘’
Evin babası rolündeki Şaban , zengin bir ailenin hayatta kalan son ferdidir ve eskiden çamaşırcı olan karısı Tonton ile tanışıp onunla evlenmiştir . Şık ve iyi giyimli Şaban, genelde arkadaşlarıyla sevdiği bir lokantada yemek yiyebilmek için buna karşı çıkıp duran Tonton'dan habersiz evden ayrılmak için çareler üretirken; sosyetik ve bohem kızları Leyla da gününü gün etmeye çalışan bir gösteriş meraklısıdır. 1950’li yıllarda Hürriyette yayınlanan Güngörmüşler çizgi romanından bahsediyorum.
Sincan’da ; Sincan Belediyesi tarafından yaşlılar için açılan Güngörmüşler Konağı her gün yüzlerce yaşlının buluşma mekanı olmuş . Konağın her köşesinde tadına doyulmaz sohbetler yapılırken kuş cıvıltıları ve klasik Türk musikisi de Güngörmüşlere şehir içinde huzurlu bir ortam sağlıyor.
Bugün güllerle bezenmiş güzel bahçede , yaşlı fiziğine bakmadan ; Yaya geçidi olmayan ana yolda işlek trafikten kaçarak kazasız belasız
Yeraltı Çarşısı yönünden gelebilenlerle birlikte oldum . Sincan Belediyesi de yaşlıları kadın dırdırından kaçan çizgi film kahramanı ‘’Şaban’a benzetmiş olacak ki konağın adını ‘’ Güngörmüşler Konağı ‘’ koymuş. Yoksa Türk yaşlılarından ancak azınlıkta olanlar ‘’
Güngörmüştür. ‘’ Hayatım boyunca ne zaman gün gördüm ki ‘’ sözünü sıkça duymuşuzdur.
Burada bütün ikramlar bedava dedi. Ne gibi ikramlar dediğimde çorba , çay gibi ikramlar. Karşıda Atatürk anıtının ve yer altı çarşısının bulunduğu meydandaki iki kahveden birinde sıcak çay elli , diğerinde yüz kuruş oralar da dolu , konak ta dolu . Herkes birbiriyle kaynaşmış , sohbette . Yanıma yanaşan yetmiş yaşındaki güngörmüş beni sosyal demokrata benzetip söze rahmetli İnönü’nün devrinde yaşanan olumsuzluklardan başladı . Ezan’ı Türkçeleştirdi . Camileri ahıra çevirdi . Kur’an kurslarını kapattı. Halkı hakir gördü , ezdi bu nedenle halk demokrat partiyi iktidar yaptı . Adam besbelli örtülü ödenekten finanse edilen AKP’nin taşeron propagandisti . Tayyip’i öve , öve bitiremiyor. Yarı başkanlık sistemi olursa AKP ‘ ANAP’ın düştüğü hataya düşmezmiş . Partinin ipleri yine Tayyip Erdoğan’ın elinde olacağından AKP’nin de iktidarı devamlı olurmuş. Bakanın kolundaki yedi yüz bin liralık kol saati , kutulardaki milyon dolarlar, para
sayma makineleri , kasalar , evden son anda boşaltılabilen milyon liracıklar . Hepsi paralel devletin düzmecesi , Hoca efendinin kumpası . Daha doğrusu Türkiye’yi çekemeyen CIA ‘e hizmette kusur etmeyen Hoca Efendi ile ABD’nin müşterek oyunu . Ama halk bunu yemedi.
Tayyip’i yine iktidara taşıdı .
O sırada AKP’li Sincan Belediyesinin ilk ikramı ile tanışma fırsatı buldum. Önce kalın plastik çay tabakları dağıtıldı. Birkaç Güngörmüş ellerindeki tabakların kırılmazlığını göstermek için yere fırlattı . Ben yemek tabağını Rott Weiller köpeğimin önüne koyarken daha
fazla itina göstermiştim. Ellerimizde çay tabakları , çay servisini beklemekteyiz. Sonra onlarca Güngörmüşe aynı anda yapılan soğuk çay servisi . Elli kuruşluk çay için değer mi be arkadaş.
Aynı konağın yan tarafında Güngörmüşler için hizmete her daim hazır ve nazır ‘’ Cenaze Hizmetleri . Herhalde en iyi sunulan hizmette bu olacak …..
Saygılarımla,