POLATLI İKDAM
  UYUSUN DA BÜYÜSÜN
 

UYUSUNDA BÜYÜSÜN

 

 

"Milletimizi çok yakından ilgilendiren güzel bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye İstatistik Kurumu, 2011 yılının ilk çeyrek büyüme oranlarını açıkladı. Türkiye ekonomisi Ocak-Şubat-Mart döneminde yüzde 11 gibi çok yüksek bir büyüme kaydetti. Çin ve Arjantin'in önüne geçmek suretiyle, dünya birincisi olduk. Bu bizim ayaklarımızı yerden kesmeyecek. Bu, işi daha ciddi tutmamızın sinyalidir. Daha kararlı olacağız"

 

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüdü, dış ticaret açığı Mayıs ayında 10.1 milyar dolar oldu.

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.0 büyüdü. beklenti büyümenin yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşmesi şeklindeydi. Ekonomi ilk çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 1.4 büyüdü. Beklenti büyümenin yüzde 3.6 seviyesinde gerçekleşmesiydi. İmalat sanayi yılın ilk çeyreğinde yüzde 12.3 genişledi.

DIŞ TİCARET AÇIĞI REKOR KIRDI

Türkiye’nin dış ticaret açığı Mayıs ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ikiye katlanarak rekor seviyeye yükseldi ve halihazırda rekor seviyelerde olan cari açığın daha da genişlemesine neden oldu.

Dış ticaret açığı Mayıs ayında 10.1 milyar dolar oldu. Ticaret açığı geçen yılın Mayıs ayında 4.9 milyar dolar seviyesindeydi. Bloomberg’in araştırmasına göre, dış ticaret açığının 9.4 milyar dolar seviyesinde çıkması bekleniyordu.

 

Merkez Bankası, ithalat talebinin artmasına neden olan tüketici kredilerini azaltmak için, Aralık ayından bu yana dört kez zorunlu karşılık oranını artırdı. Ancak buna rağmen, ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüyerek 20 gelişmiş ekonomi arasında birinci sıraya yerleşti.

Societe Generale’in Londra ofisinden analist Gaelle Blanchard, “Beklenenden daha yüksek GSYİH ve daha da genişleyen dış ticaret açığı, sadece, aşırı ısınmayı teyit ediyor” dedi ve “Bu durum, Merkez Bankası üzerinde faiz artırma baskısını güçlendirecek, ancak Merkez Bankası politikasını sabit tutarsa, lira muhtemelen baskı altında kalacak” yorumunda bulundu.

12 aylık cari işlemler açığı Nisan ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ikiye katlanarak 63.4 milyar dolara çıktı. Bu seviye, kayıtların tutulmaya başlandığı 1984 yılından bu yana en yüksek seviyeyi işaret ediyor.

İhracat Mayıs ayında yüzde 12 artarak 10.95 milyar dolara çıkarken, ithalat yüzde 43 artarak 21 milyar dolara ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 52′ye geriledi.

 

Komşumuz  Yunanistan yangın yerine döndü. Ekonomik kriz nedeniyle ülkede grevlerin ardı arkası kesilmiyor. Tüketime alıştırılmış Yunan toplumu , kemer sıkma politikalarına şiddetle karşı.  Oysa ülkemiz öylemi ya ?  2011 ilk çeyreğinde yüzde 11 lik büyüme oranıyla gerçekten Dünya rekoru kırdık ve bu gidişle eğer bizde Yunanistan’ın durumuna düşmezsek , rekorların arkası gelmeyecek. Neden düşmezsek derseniz, bizde vücudun sadece başı büyümekte, gövde ,  kollar ve bacaklar aynı kalınca , zamanla büyüyen bu kafayı vücut taşıyamaz hale gelecek. Yani ülke büyümesi üretime dayalı sağlıklı bir büyüme değil . Büyüme , her an kaçmaya hazır el parasıyla , faizle , döviz borçlanarak , yine yabancı ülkelerde üretilen malların ithaliyle ve en önemlisi vatandaşları fazla borçlandırarak tüketim artışından , biraz da Sanayi üretim artışından kaynaklanmakta.

 

Büyümede yüzde 11 ile Dünya birincisiyiz , ama aynı zamanda en kötü cari açığa  ve dış ticaret açığına sahibiz,  ülkemiz üretim , yerine her ay kredi kartı borçlarına ‘’ Otuz beşe  Bakla , diyerek ‘’ TAKLA attırarak, tasarruf yerine borçlanmayı  , üretim yerine rekor üstüne rekor kırmasına rağmen gerek iktidar ve gerekse YANDAŞ ekonomistler tarafından hiç ağza alınmayan İTHALATA yönelip ;  yaratılmayan net katma değere dayanmayan büyüme , gerçekten sağlıksız bir büyüme görüntüsü vermekte.

 

Ülkemizde 12.1 milyon kişi tüketici kredisi borçlusu , 22 milyon kişi kredi kartı kullanmakta ve kullananların 8 milyonu sadece asgari tutarı ödeyerek yaklaşık 12-15 milyar TL’ye TAKLA attırmakta,  yüzde 75’i tüketime dayanan bu büyüme , gördüğünüz gibi istihdam yaratmıyor, açık ve gizli işsizliğe çare olamıyor. Kamunun zoraki öğretmen alımları dışında , Özel sektörde yeterli düzeyde işsizliği düşürücü kıpırdanma görülmüyor.  Bu durumda her ne kadar ‘’ Kıskananlar çatlasın ‘’ deseniz de ; gerçekler ortada ………

 

Saygılarımla,   

 
  Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol