Türkiye , hava sahasını on yedi saniye süreyle ihlal etti diye bir Rus uçağını düşürünce ; Rusya ile olan tarihi ilişkilerimiz Osmanlı’dan beri ilk defa istenmeyen olumsuz boyutlara ulaşıverdi.
Çocukluğumuzdan beri bizler Rus düşmanlığı ile yetiştirildik. Sarıkamış Gazisi rahmetli dedem , Ruslarla yaptıkları savaşları anlatırken , Osmanlı’nın ağır kış şartlarına mağlup olduğunu , birkaç yerde Rusları mağlup ettiklerini , öldürmüş olduğu Rus subayının dürbün , ve onu donmaktan kurtaran çizme ve paltosunu göstererek aradan uzun zaman geçmesine rağmen gururlanırdı. O kadar çok cephede çetin şartlarda savaşmış bir ordunun askeri için düşmanın sayısal ve teknik gücünün artık bir önemi kalmıyor.
İkinci Dünya savaşı yıllarında Stalin’in boğazlar üzerindeki istekleri , Rusya’nın Çar Deli Petro’dan beri Akdeniz’e inme arzuları bizi
ister istemez ABD’nin kucağına itiverdi.O gün bu gündür de bu alışkanlıktan kurtulamadık. Putin’in uçağını düşürdüğümüzde O’nunla görüşmek yerine doğrudan ABD ve Nato’ya koşmamıza oldukça kızgın olduğunu gördük . Oysa bunun sorumlusu O ve O’nun dedelerinin bitmez , tükenmez Türkiye , sıcak denizlere inme , Boğazlara sahip olma ihtirasıydı.. Şimdi de Güney komşumuz Suriye’deki Esat rejimini destelemek bahanesiyle elde ettiği hava ve deniz üssündeki güçlerinin bölgedeki varlığını artırmak gayesiyle türlü bahaneler yaratmakta . Maalesef bizim siyasiler de bu konuda onun ekmeğine yağ sürdüler..
Komünist rejimin hakim olduğu Gorbaçov öncesi Sovyetler Birliğini ziyaret ettiğimde , kızgınlığımı belli etmek için konuşmam arasında
Rusya dediğimde beni gayet nazik düzelterek hayır , Sovyetler Birliği derlerdi Rusya değil. Bugün ise ülke Komünist yöneticilerden KGB ajanlarının Mafya vari yönetimine geçiverdi. Bu nedenle ölü bakışlı bu liderlerden her türlü düşmanlık beklenmelidir.
Polatlı sanayide arabamın yazlık lastiklerini değiştirirken , artık yağla yanan sobanın başında oturmuş insanlar , televizyonda Erdoğan – Obama görüşmesini izlemekte ; Rusya ile ilişkilerimiz de iyice kötüleşti , adamlar şimdilik sebze, meyve alımını durdurdu , olan
çiftçiye oldu . Diyerek onların görüşlerini almak istedim. Polatlı çiftçisinin en önemli gelir kaynaklarından biri de soğandır. Rusya domates yanında soğan alımını da durdurdu. Soba başında oturan AKP’li çiftçi ‘’ Hükümetimiz çok iyi yaptı , sınırlarımız yolgeçen hanı mı
, sınır namustur , hem de pilotlar birkaç defa uyarılmış , biz de gerekeni yaptık .Helal olsun hükümete Demesini beklerken ; Yüzünün esmer rengini daha da karartarak hışımla yerinde kalkan çiftçi kardeş ‘’ Yunanistan her gün bizim hava sahamızı ihlal etmiyor mu ? On altı adamızı işgal ederken , Sayın Davutoğlu adalar orada bir yere gitmiyor ki demedi mi . . Bu çifte standartta neyin nesi oluyor. Bizi ABD tahrik etti . Rusya’ya bir ders vermek gerekir diye , bizi kullandı. Türkiye’yi ateşe attı.
Türk halkı olaylara uzak değil , görüyor , şimdilik dinliyor. Oynanan oyunların farkında . Sen istediğin kadar biz haklıyız desen
de ; halkımız komşularıyla sıfır sorun istiyor. Esat da dahil , Mısır da Sisi de dahil , İran , Irak hatta İsrail ile bile dostça yaşamak istiyor. Türkiye içindeki terör onu yeterince yoruyor zaten. Siyasiler aklınızı başınıza alın , Türkiye Emperyalist güçlerin oyununa
gelemeyecek kadar bilinçlendi. Şimdilik sadece diniyor , görüyor , konuş demedikçe konuşmuyor. Başımıza açtığınız derdi , nasıl açtıysanız öyle temizlemek de sizin göreviniz. Millet aynı lafları dinlemekten bıktı , usandı. Laf üretmek yerine biraz da barış üretin.
Saygılarımla,